11 Ağustos 2012 Cumartesi

2- tüm sıradanlıklara küçük bir çuvaldız



Eğer istersen bana ne yaptığını anlat, neler kaçırdığını değil. Modern yolculuğun ve kaybetmek istemediklerine inat, kendini kaybetmeden, sıra dışı sandığın hayatını anlat bana. Belki gülümserim hayal gücü yolculuğuna. Eğer istersen bana yanaştığın, yanına sokulduğun hayatları anlat. Sıfırdan başladığını sandığın deniz kokulu şehrini öv bana. Cafelerinden, restoranlarından bahset. 
Hatta karşılaştığın saf ve dürüst hayatlardan bize de ders çıkar. Sonra belki gözlerimize bakarak utanırız. 

Sen bana biraz yazamadığın, dile getiremediğin anlarını anlat. Belki ben biraz patavatsızlığa dayarım konuyu, açık açık söylerim hatta. Sen aslında içten içe umursar, ama umursamaz davranırsın. Eğer istersen bana olur olmaz yerlerde ağlamalarını anlat. Yalnızlığın ortasındaki çıkmaz dakikalarına belki isim, belki şehir bulmaya çalışırız. Bulaştığın aşkları anlat bana. Onları bana şikâyet et, açıklarından söz et, açlıklarını unutma. Bana onların senle uyuşmazlığını dile getir. Küfret hatta onlara, seni nasıl aldattıklarını, seni nasıl zehirlediklerini, nasıl yalnız bıraktıklarını, seni nasıl özenle anlamadıklarını anlat.

Sonra şanssız ayrılışlarını mukadderat çizgisinden yürüt. ‘’Durup dururken olmamalıydı’’ cümlesini öldür bu arada.

Bana sigaranı anlat. Közünün gözünde canlanmasındaki düşünceni,dumanın boğazında yarattığı acıdan söz et. Ben dinlerim. Bırakman gerektiği söyleyerek bir yalandan öğüt de veririm. Kendini özendirdiğin film karakterlerini anlat bana. Özenip hayalini kurduğun, kendini onlar gibi olduramadığın anların sana kalsın. Haber bültenlerini anlat bana, ırz düşmanlarından, vatan hainlerinden gir arada konulara.
Sen onlara sinirlen.Yorumları düşünme sakın. Yapılan her eyleme, keyfi bir eylemsizlikle cevap verememen sana kalsın.

Alkolün kötülüğünden bahset bana, bağımlılığıma sinirlen. Geleceğim gelsin, göz torbalarım gelsin aklına. Bırak ben sana yorumsuzluğumu anlatayım. Senin durumuna yorumsuzluk hakkımı kullanayım. Belki bana da bir ödül verirler. Hatta sana eşsiz yalnızlıklarımda nasıl başıboş göründüğümü anlatayım. Daha sonra olayları detaylarından yakalamak sana kalsın.

Ben sana düşündüklerimle düşündüklerin arasındaki ayırma saçmalığını düşünmediğimi anlatayım.
Sen bana bir duble hiçlik ısmarla bu arada. Belki bir gün hayatlarımızı tokuştururuz. 

Bence sen hiçbir şey anlatma bana, gerek yok aslında, önce gerçek, sonra boş anlamalara. Bir şeyler birilerinde kalıyor, güneşin altında hiçbir şey değişmiyor ne de olsa.


r. s.k

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder