17 Aralık 2013 Salı

Kanatlardan Daha Önemli

- Şu anda mutsuz olman için bir neden söylesene ? dedi kadın
- Çocuklar açlıktan ölüyor ?
- Tamam ama kastettiğim daha kişisel bir şeyler ...
- Bundan daha kişisel bir şey olabilir mi? 
- Tok olmak suç mu bu durumda? 
- Açlıktan ölmek üzere olan bir çocuğun  gözünden bakarsan evet. 
- Sen açlıktan ölen bir çocuğun gözünden bakabilir misin peki? 

Daha fazla konuşmadı adam. Sorularla dolu hayatında daha fazla soru cevaplamak istemiyordu. Cevapladığı hiç bir soru hiç bir soruna çözüm de olamamıştı zira. Kırmızı renkli sonuna kadar doldurulmuş ünlü bir markanın adıyla anılan kovaya yaklaştı. Yaktı sonra . Bütün sessizliğin içinde sadece o an kulak kabarttı bir şeyler duymak için . Ateşin kurumuş , karıştırılmış parçalanmış yapraklar arasından geçerken ki sesini. Yukarıya doğru çıktıkça şişe  ,yine ünlü bir markanın, içine dolan havanın sesini. Gittikçe sararan havanın sesini.  Görülebilir havanın sesini. Kanepede oturan kadın , yerde duran bir şekilde işini sanat gibi icra eden adamı bir an göremedi . Sonra gördü. Ağzından beyaz bulutlar çıkaran efsanevi kurtarıcısını .Hüzün meleği. 
Mutsuz olmak için yaratılmış adamı. Bir an gözünde canlandırınca,  sırtında kanatlarıyla adamı , kendini gülmekten alamadı.  

- Kimse  dedi adam. 
- Bu durumda hiçbirimiz suçlu sayılmayız ? Yani hepimiz masumuz .  (bir nefes aldı slim sigarasından )
- Hayır suçluyuz elbette ama bu cezalandırılmamız gerektiği anlamına gelmez. 
- En çok kimlere gülüyorum biliyor musun? Hani şu tipler varya tıka basa yemek yerler sonra kalan ekmeklerini güvercinlere verenler. Aynı adam arabasına ve ya ne bileyim üstüne ekmek verdiği aynı güvercin sıçsa küfrü basar. Okkalı hemde. Yine aynı adam gider üstüne kuş sıçtı diye şans oyunu oynar.
- Kuş gibi olmak lazım bazen .
- AHH uçabilmek ne güzel olurdu. (bir nefes daha ) 
- Mesele sadece kanatlar değil. Yada uçabilmek . Kanatlardan daha önemli bahsettiğim. Yani davranış şekilleri. Yemeği kimin verdiğine bakmaksızın sıçabilmek her yere. Kuşlar uçabildikleri için değil sıçabildikleri için özgürler aslında. 

Kadın burada gerçekten sağlam bir gümbürtüyle gülmeye başladı. Onu seyreden adamsa o ana kadar onunla geçireceği geceyi ve pozisyonları düşünürken,sıralarken bir anda tüm çekiciliğini kaybetmiş kadına baktı. Sonrası için gözlerini kapattı. Her zaman yaptığı gibi. Pişman olacağını bildiği her hareketinden önce yaptığı gibi pişman olana kadar gözlerini kapattı. Sonunda sakinleşen kadın: 

- Ama uçmak da önemli ? Özgürlük için olmasa da, o çocuklara gidip ekmek götürebilirdik şuan . 
- Hala götürebilirsin ki seni tutan ne ? 
- İş hatta aynı zamanda okul ? 
- Kanatların olmasa işin ya da okulun olmayacak mıydı peki? 
- Daha yaratıcı işlerde çalışabilirdim tabi ki . (bir nefes daha sonra hafifçe ruj olmuş izmariti aynı hafiflikte hareket ederek yarısına kadar dolmuş küllüğe bastırma.) Ama ne demek istediğin anladım.

Sonra ikisi de sustu bir süre. Güneşin doğduğunu haber veriyordu birisi yakınlarda yüksek bir yerden. Adam gözlerini araladı hafifçe bütün geceyi ısıtan kadın yoktu ortalıkta . Hafifçe doğruldu. Vücudu hemen serinliğe karşı tepki göstermişti. Esintinin geldiği yöne doğru baktı balkonun kapısı açıktı ve kadın kuşlara ekmek atıyordu. Karşıdaki otoparka doğru.

A.U

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder