Masadaki herkesi öldürdüm mü? Halıya damlayan kırmızı şarap mı? Yoksa pıhtı
olmaya yüz tutmuş kan mı. Kurduğu cümleler korkunç. Tebrik edişi korkunç. Her
yer sohbete uzanan masalar ile dolu. İstemediği yerde olan dirsekler ve eller
birbirlerine bir şeyler anlatıyor. Farklı
dünyaları, farklı düşünceleri olan, farklı heyecanları, farklı hayalleri olan
bu insanlar bu masalarda ne yapıyorlar.
Neye maruz kalmıştım. Neden berbat
alışkanlıklar edinmiştim. Neden kötü davranışlarım vardı. Neden insanlar çektiği
acıların büyüklüğüyle uğraşıyorken, ben kendi acımı utanç verici buluyordum. Tüm
bunlar o acıdan mıydı? Hangi acı? Ayrı ayrı ele alabiliyor muydum? Çünkü her şey
birbirine girmiş durumda. Çünkü davranışlar berbattı. Cümleler berbattı. Duygular
berbattı. Her şey kısmi bir aceleciliğin ayakları altındaydı. Hiçbir şey
birbirini açıklamıyordu. Ama hep bir başlangıç vardır değil mi. Doğumum mu?
Yoksa aniden bir durumda mı koptu tüm halatlar?
Bilmiyorum.
Halıyı siliyorum sadece.
Elimdeki beyaz bez, utanarak kırmızılaşıyor.
rohan s.kaya
Harika
YanıtlaSilHarika
YanıtlaSilsağol
SilBu yorum yazar tarafından silindi.
Sil