3 Kasım 2013 Pazar

12-masadaki herkesi öldürdüm mü?


          Masadaki herkesi öldürdüm mü?  Halıya damlayan kırmızı şarap mı? Yoksa pıhtı olmaya yüz tutmuş kan mı. Kurduğu cümleler korkunç. Tebrik edişi korkunç. Her yer sohbete uzanan masalar ile dolu. İstemediği yerde olan dirsekler ve eller birbirlerine bir şeyler anlatıyor.  Farklı dünyaları, farklı düşünceleri olan, farklı heyecanları, farklı hayalleri olan bu insanlar bu masalarda ne yapıyorlar. 
Neye maruz kalmıştım. Neden berbat alışkanlıklar edinmiştim. Neden kötü davranışlarım vardı. Neden insanlar çektiği acıların büyüklüğüyle uğraşıyorken, ben kendi acımı utanç verici buluyordum. Tüm bunlar o acıdan mıydı? Hangi acı? Ayrı ayrı ele alabiliyor muydum? Çünkü her şey birbirine girmiş durumda. Çünkü davranışlar berbattı. Cümleler berbattı. Duygular berbattı. Her şey kısmi bir aceleciliğin ayakları altındaydı. Hiçbir şey birbirini açıklamıyordu. Ama hep bir başlangıç vardır değil mi. Doğumum mu? Yoksa aniden bir durumda mı koptu tüm halatlar?

Bilmiyorum.
Halıyı siliyorum sadece.

Elimdeki beyaz bez, utanarak kırmızılaşıyor.  

rohan s.kaya

4 yorum: